HAKKINDA DEPORT VE İDARİ GÖZETİM KARARI VERİLEN YABANCI

6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu‘nun 54. maddesinde sınır dışı etme kararı alınacaklar sıralanmıştır. Bu düzenlemeye göre;

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 59. maddesi kapsamında sınır dışı edilmesi gerektiği değerlendirilen kişiler, 

  • Terör örgütü yöneticisi, üyesi, destekleyicisi veya çıkar amaçlı suç örgütü yöneticisi, üyesi veya destekleyicisi olanlar,
  • Türkiye’ye giriş, vize ve ikamet izinleri için yapılan işlemlerde gerçek dışı bilgi ve sahte belge kullanan kişiler, 
  • Türkiye’de bulunduğu süre zarfında geçimini meşru olmayan yollarla sağlayan kişiler,
  • Kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturan kişiler,
  • Vize veya vize muafiyeti süresini on günden fazla aşanlar veya vizesi iptal edilen kişiler,
  • İkamet izinleri iptal edilen kişiler,
  • İkamet izni bulunup da süresinin sona ermesinden itibaren kabul edilebilir gerekçesi olmadan ikamet izni süresini on günden fazla ihlal eden kişiler,
  • Çalışma izni olmadan çalıştığı tespit edilen kişiler, Türkiye’ye yasal giriş veya Türkiye’den yasal çıkış hükümlerini ihlal eden kişiler,
  • Hakkında Türkiye’ye giriş yasağı bulunmasına rağmen Türkiye’ye geldiği tespit edilen kişiler,
  • Uluslararası koruma başvurusu reddedilen, uluslararası korumadan hariçte tutulan, başvurusu kabul edilemez olarak değerlendirilen, başvurusunu geri çeken, başvurusu geri çekilmiş sayılan, uluslararası koruma statüleri sona eren veya iptal edilenlerden haklarında verilen son karardan sonra bu Kanununun diğer hükümlerine göre Türkiye’de kalma hakkı bulunmayan kişiler,
  • İkamet izni uzatma başvuruları reddedilenlerden, on gün içinde Türkiye’den çıkış yapmayan kişiler hakkında sınır dışı etme kararı (deport kararı) verilmektedir.

 

Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun Temel Amacı ülkenin milli egemenliğini muhafaza etmenin yanı sıra temel insan haklarını da koruyacak olduğunun güvencesini vermektir. Öyle ki; kanunun ilgili sınırdışı halleri mevcut olsa dahi yabancıların sınırdışı edilemeyecekleri haller vardır bu haller de 6458 Sayılı Kanun’un 55. maddesinde açıkça belirtilmiştir.

Buna göre;

  • Sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacağı konusunda ciddi emare bulunan kişiler,
  • Ciddi sağlık sorunları, yaş ve hamilelik durumu nedeniyle seyahat etmesi riskli görülen kişiler,
  • Hayati tehlike arz eden hastalıkları tedavisi devam etmekte iken sınır dışı edileceği ülkede tedavi imkanı bulunmayan kişiler,
  • Mağdur destek sürecinden yararlanmakta olan insan ticareti mağdurları,
  • Tedavileri tamamlanıncaya kadar, psikolojik, fiziksel veya cinsel şiddet mağdurları, hakkında sınır dışı etme kararı alınamayacaktır.

6458 Sayılı Kanun’un 54. Maddesince belirtilen kişiler kolluk kuvvetleri tarafından yakalanır ve yakalandıkları ildeki İl Göç İdaresi’ne bağlı Geri Gönderme Merkezlerine gönderilir. Bu kişiler hakkında ilgili Valilik Makamınca 48 saat içerisinde işlem yapılır ve gerek sınır dışı gerekse de sınır dışı olana kadar geçecek süreçte idari gözetim altında kalıp kalmayacağına dair iki ayrı karar verilir.  Valilik tarafından yapılan değerlendirme ve inceleme sonucunda verilen bu karar muhataba tebliğ edilir. Kararın tebliği ile birlikte , karara itiraz için kanunda tanınmış 7 günlük süre işlemeye başlar.

Bu süre içerisinde yabancının yahut yasal temsilcisinin, kararı veren yerde bulunan İdare Mahkemesi’nde İdarenin vermiş olduğu sınırdışı (deport) kararının İPTALİ için dava açması gereklidir. Süresinde açılmayan davalar reddedilecektir.

İdare Mahkemelerinin yargılama ile idarenin yerine geçerek karar vermesi mümkün değildir. Verilen karara ilişkin mahkeme tarafından yerindelik denetimi yapılamaz. Takdir yetkisi idareye aittir. Ve fakat kanuna aykırı hallerin varlığına rağmen hukuka aykırı olarak verilen idari kararların iptali gerekecektir. Bu iptal gerekçeleri çoğunlukla kanunun 55. Maddesinde sayılan hallerin varlığına rağmen sınır dışı etme kararının verilmiş olmasından kaynaklanmaktadır.
Yabancı hakkında verilen sınır dışı etme kararına karşılık açılacak dava için uygulamada avukatların noter onaylı vekaletname çıkartabilmesi için yeterli süresi olmayabilmektedir. Somut olayın özelliklerine göre farklılık gösteren bu durum karşısında yabancı şahsın hak kaybına uğramaması açısından avukatlar tarafından UYAP üzerinden dava açılmakla , vekaletname evrakı yerine boş evrak olarak taranmakta ve mümkün olunan en kısa sürede noter onaylı/tercümeli vekaletname dosyaya dahil edilmektedir. Bu durumun kabulü mahkemelere göre değişkenlik gösterebilmekte olup süre bakımından hak kaybı yaşamamak adına sınırdışı kararının tebliği ile hatta yabancı şahsın yakalandığı ilk anda alanında uzman bir avukat ile sürecin takibi için irtibata geçilmesi son derece önem arz etmektedir.

Yabancı şahsın sınır dışı edilmek üzere İdari Gözetim Altına alınmasına karar verilebileceği gibi somut olayın değişken şartlarına göre de kanunda öngörülen alternatif tedbirlerin uygulanmasına yahut da koşulsuz olarak serbest bırakılarak sürecin takibine karar verilebilmektedir. Sınır dışı kararına itiraz davalarının kanunen 15 gün içinde sonuçlanması gerekmekte iken ne yazık ki günümüz koşullarında bu süre bazen bir yılı bulabilmektedir.


6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun (7196 sayılı kanunun 75.. Maddesiyle değişik) 53. Maddesinin 3. Bendinde “Yabancı veya yasal temsilcisi ya da avukatı, sınırdışı etme kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren yedi gün (7 gün) içinde idare mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvuran kişi, sınır dışı etme kararını veren makama da başvurusunu bildirir. Mahkemeye yapılan başvurular 15 gün içinde sonuçlandırılır. Mahkemenin bu konuda vermiş olduğu karar kesindir. Yabancının rızası saklı kalmak kaydı ile, dava açma süresi içerisinde veya yargı yoluna başvurulması halinde, yargılama sonuçlanıncaya kadar yabancı sınır dışı edilemez.” Hükmü amirdir.

Bu nedenlerle açılan İptal davalarında Yürütmeyi Durdurma Talebinin karşılığı bulunmamaktadır. Kanunun kendiliğinden yabancı şahsa getirmiş olduğu; başvuru ile birlikte ülkede kalma hakkı bulunmaktadır. Mahkemelerce yürütmeyi durdurma talepleri bu gerekçe ile reddedilmektedir.

6458 sayılı Kanun’un 57/2 maddesinde ; “Hakkında sınır dışı etme kararı alınanlardan; kaçma ve kaybolma riski bulunan, Türkiye’ye giriş veya çıkış kurallarını ihlal eden, sahte ya da asılsız belge kullanan, kabul edilebilir bir mazereti olmaksızın Türkiye’den çıkmaları için tanınan sürede çıkmayan, kamu düzeni, kamu güvenliği veya kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar hakkında valilik tarafından İdari Gözetim Kararı verilir.” hükmü amirdir.


Kanunda sayılan bu şartların varlığı gerekçesi ile idare tarafından yabancı şahıslar idari gözetim altına alınarak kurumda tutulabildikleri gibi alternatif yaptırımlarla da denetime tabi tutulabilirler. Bu karar yine Valilik tarafından verilerek kanun maddesinde sayılan hangi sebebe dayalı olarak verildiğinin kararda belirtilmesi gerekir. Bu karara karşı Valiliğe itiraz edilebileceği gibi asıl itiraz mercii Sulh Ceza Hakimlikleri’dir. Her ilin 2. Sulh Ceza Hakimlikleri itirazları değerlendirmekte olup bu tutum zamanla değişiklik gösterebilecektir.

5320 Sayılı; Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Ek Madde 1’de

(1) Kanunlarda sulh ceza mahkemesi veya sulh ceza hâkimine yapılan atıflardan,

a) İdari yaptırım kararlarına karşı yapılan başvurulara, yürütülen soruşturmalarda hâkim tarafından verilmesi gerekli karar ve işlemlere ve kanunlarda sulh ceza mahkemesince veya hâkimince verilmesi öngörülen karar veya işlemlere ilişkin olanlar sulh ceza hâkimine,(…)
yapılmış sayılır.

Demek sureti ile Sulh Ceza Hakimliklerinin görevinin sadece Ceza Kanunundan kaynaklanmamış olduğunu da ortaya koymaktadır.

Valilik tarafından verilen İdari gözetim süresi altı aydır. Bu süre ancak bir kez altı ay daha uzatılabilir. İdari gözetim kararına karşı sulh ceza hakimliğine başvurulabilir. Sulh ceza hakimliği itiraz konusunda beş gün içerisinde karar verir. Sulh ceza hakiminin vereceği karar kesindir. Ancak şartların değişmesi veya idari gözetim sebebinin ortadan kalkması halinde yeniden sulh ceza hakimliğine başvuru yapılabilir.

Sulh Ceza Hakimliklerinin yapacağı inceleme her ne kadar tutukluluk incelemesine benzer görülse de yani idare tarafından uygulanan tedbirin yerindeliği denetlense de birtakım sulh ceza hakimliklerinde incelemenin tutukluluk incelemesi gibi değerlendirilmeyeceği , sulh ceza hakimliklerinin idarenin yerine geçip de kararında isabet bulunup bulunmadığını denetleme görevinin olmadığı kanaati hakimdir. Farklı kararların verildiğine şahit olunan bu süreçte sulh ceza hakimliklerinin idari gözetim kararı verilmiş ise de idarenin bu kararında isabet olup olmadığını ve gözetim altında tutulmanın bir tür özgürlüğü kısıtlayıcı hal kabul edilerek son yaptırım olarak uygulanması esas alınmalı iken idare tarafından ilk aşamada verilmiş kararın sulh ceza hakimliklerince pekala kaldırılabilir olduğu kanaatindeyiz. Bu yönde de kararlar mevcut olup bu doğrultuda sulh ceza hakimliklerinin ortak bir tutum sergileyeceklerini hukukun öngörülebilir olması gerektiği için ümit ediyoruz.

Bu yazı Sınırdışı ve İdari Gözetim Tedbirine Karşılık özet içeriğidir. Ayrıntılı olarak alanında uzman bir avukat ile görüşmeden yol almamanız telafisi imkansız zararların doğmasına engel olmak açısından elzemdir.

İDARİ GÖZETİM KARARINA İTİRAZ DİLEKÇE ÖRNEĞİ

T.C KOCAELİ VALİLİĞİ
İL GÖÇ İDARESİ MÜDÜRLÜĞÜ KOCAELİ GERİ GÖNDERME MERKEZİNE

İDARİ GÖZETİM

ALTINDA BULUNAN : AAAAAAA-YABANCI KNO: 000000000000 -GÜRCİSTAN
Aksaray Mah. AKSARAY Sok. No:11 D:11 AKSARAY/AKSARAY

VEKİLİ : Av. SEDANUR TURAL
Körfez Mah. Ankara Karayolu Cad. No:111 D:56 İzmit/KOCAELİ

KONU : İstanbul Valiliğince tanzim edilen 11.11.1111 tarih ve 10600042.101.18.03.12 sayılı kararı idari gözetim kararının kaldırılması alternatif tedbirlerin uygulanması talebimizi içerir.

AÇIKLAMALAR:

Müvekkil AAAAAAAAA; Türkiye’ye yasal bir şekilde, kendine ait pasaportu ile giriş yapmıştır. Müvekkil Türkiye’de bulunduğu süre zarfında herhangi bir olaya karışmamış olup adli sicili temizdir. 18.03.2022 tarihi ile 18.03.2023 tarihini kapsayacak şekilde oturma iznine sahiptir. Müvekkil ilk olarak

Türkiye’ye 2018 yılı itibarı ile giriş yapmış birden fazla kez bavul ve kumaş ticareti yapması sebebiyle yurda giriş çıkış yapmıştır. Herhangi bir suça karışmamıştır. Müvekkil ICARDİ adlı restorana arkadaşlarının kutlama daveti nedeni ile gitmişken eğlendiği esnada mekan, kolluk görevlileri tarafından denetime tabi tutulmuş kolluk tarafından kendisinin izinsiz çalıştığına ilişkin tutanak tanzim edilmiştir. Tutanaklardan da anlaşılacağı üzere müvekkilin mekanda çalıştığına ilişkin herhangi bir somut delil olmadığı gibi şüpheli bir hareketi de bulunmamaktadır.

Müvekkil; bahse konu mekanda yalnızca eğlenmek amacıyla bulunmuş ancak kolluk görevlilerince tutulan tutanaklarda müvekkilin mekanda konsmatris olarak çalıştığı belirtilmiştir. Kolluğun tanzim ettiği tutanak atfı cürüm niteliğindedir. Müvekkilin mekanda çalıştığına ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı gibi mekanın müdürü olan BBBBBB BBBBBB ifadesinde; müvekkilin çalışanları olmadığını, mekanda eğlenmek amacıyla bulunduğunu beyan etmiştir. Kolluk tarafından tutulan tutanaklardan anlaşılacağı üzere mekanda herhangi bir tasnif yapılabilmesi mümkün değildir. Bu sadece, kolluğun gördüğü manzarayı yorumlama biçimidir ki bu durum müvekkil açısından 4 ayı aşkın süredir gözetime tabi tutulmaya sebebiyet veren bir tür insan hakkı ihlalidir. Tutanaklarda mekanın loş ışık altında olduğu , yoğun bir sigara dumanının bulunduğu belirtilmiştir. Bu şartlar altında kolluğun belirleme yapması mümkün değildir. Kolluk herhangi bir delil ve emare bulunmamasına karşın müvekkilin yabancı uyruklu olması sebebiyle bu yönde tutanak düzenlemiştir. Böyle bir iddianın kurumunuzca da tespit edileceği üzere herhangi bir dayanağı bulunmamaktadır. İdari gözetim kararının şartları oluşmamıştır. Müvekkil aleyhinde verilen karar gerekçelendirilmemiştir. İdari gözetim kararının alınmasında neden olarak kamu düzeni açısından tehdit , kaçma ve kaybolma gösterilmiştir. Müvekkilin suç teşkil eden herhangi bir fiili bulunmamaktadır. Kaçma ve kaybolma riski yoktur. Bulaşıcı/zührevi herhangi bir hastalığı olmayıp buna dair sağlık raporu dosyasında mevcuttur.

İdari gözetim kararı veren idare, her ay kendiliğinden idari gözetim şartlarının ortadan kalkıp kalkmamış olmasıyla ilgili değerlendirme yapar ve değerlendirmenin sonucunu yabancıya veya yasal temsilcisine bildirir. İdari gözetim kararını vermiş olan idare, incelemesi sonunda yabancının idari gözetim altında tutulmasının artık gerekli olmadığını düşünerek itiraza gerek olmaksızın kendiliğinden yabancının salıverilmesine karar verme yetkisine sahiptir.

Her ne kadar idare tarafından yabancının kurumdan tahliyesine karar verilebilmesinin yasal zemini varsa da bu durum ne yazık ki uygulamada ; kurumdaki kişi sayısınn fahiş oranda artmasına bağlı olarak göetim sonlandırılmaktadır. Yani yabancıların geri gönderme merkezinde haksız olarak tutulmalarının, ancak kurumda barınmanın zorlaşması nedeniyle sonlandırılıyor olması; kanunun özüne aykırılık taşımakta, vicdani olmayıp haksız bir uygulamadır.

Müvekkilin bakmakla yükümlü olduğu iki çocuğu bulunmaktadır. Çocukları şu anda bir başına ve yardıma muhtaç durumdadır. Valiliğin idari gözetim kararının gerekçe kısmında “Kaçma ve Kaybolma Riski”ve “Zührevi -Bulaşıcı Hastalık Riski” ibaresi yer almaktadır. Ancak yukarıda da belirtiğimiz üzere müvekkilin sabit ikamet adresi vardır. Müvekkil Aksaray Mah. AKSARAY Sok. No:11 D:11 AKSARAY/AKSARAY adresinde oturmakta kumaş ve bavul ticareti yapmaktadır. Zührevi ya da bulaşıcı hastalık riski taşımadığına dair Sağlık Raporu da dosyasında mevcuttur. Oturum izni alarak ülkede ikamet edebilmişken müvekkil oturum iznini yenilemek yahut çalışma başvurusu yaparak ülkede kalması için başvurularda bulunabimesinin önünün açılması gerekirken, müvekkil hiç gerekçesiz 4 ayı aşkın süredir kurumda gözetim altında tutuluyor olması insan onuru ile bağdaşmamaktadır. Müvekkil, bir suçlu gibi adeta bir yaptırıma tabi tutulmuştur. Müvekkil her ne kadar Gürcistan uyruklu olsa da Azerbaycan kökenli olup kardeş ülke vatandaşıdır. Ülkemizde bir suça karışmamış olup güvenli bir hayat sürmektedir. Öyle ki kendisi yasal olarak ülkeye defalarca giriş çıkış yapabilmiştir.

Müvekkilin bakmakla yükümlü olduğu kişiler bulunduğundan, özgürlüğü kısıtlayan iş bu ağır yaptırımın, lehe olacak diğer tedbirler öngörülmeden uygulanması hatalı olmuştur. Kanunlarımız çerçevesinde özgürlüğü sınırlayan yaptırım seçeneği en son seçenektir. Bundan dolayı “Belirli adreste ikamet etme, bildirimde bulunma, teminat, elektronik izleme, imza” gibi tedbirler alınabilecekken en ağır yaptırımın uygulanması hatalı olmuştur. Müvekkil, kurumunuz kayıtları incelendiği takdirde ortaya çıkacağı üzere düzenli olarak kurumunuza imza vermeye gelmekte herhangi bir şekilde ihlali bulunmamakta ve bu durum kaçma kaybolma riskinin bulunmadığına dair karine teşkil etmektedir. Kurumunuzun değerlendirme yaparken ailesine bakmakla yükümlü müvekkil için idari gözetim altında bulunduğu süre de nazara alınarak belirtmiş olduğumuz alternatif yükümlülükleri de göz önünde bulundurmasını talep ederiz.

DELİLLER : Müvekkile ait İstanbul Selimpaşa Geri Gönderme Merkezi Dosyası, Müvekkilin kollukta verdiği ifadesi, İlgili Soruşturma Dosyası ve ilgili her türlü yasal delil.

HUKUKİ NEDENLER : İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Anayasa, 6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu, İdari Yargılama Usulü Kanunu, TCK, CMK ve ilgili sair mevzuat.

SONUÇ ve İSTEM : Yukarıda arz ile izah edilen ve kurumunuzca nazara alınacak sair nedenlerle; Müvekkil hakkında İstanbul Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü tarafından tesis edilen 12.05.2023 tarihli 0600042.101.18.00.00 sayılı idari gözetim kararının KOCAELİ VALİLİĞİ KARARI İLE KALDIRILMASINA, Lehe olan alternatif tedbirlerin uygulanmasına, karar verilmesini saygılarımızla vekaleten talep ederiz. 04/10/2023

YABANCI VEKİLİ Av. SEDANUR TURAL

EKLER: Onaylı vekaletname, Yabancı Pasaport Örneği

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir